Bir iş yerinde hiç olmaması gereken tüm davranış ve üslupları içerir.
Hayatımızın büyük bölümünü iş ortamındaki çalışma arkadaşlarımızla birlikte geçiririz. Bu insanlardan bazıları ile gönüllü olarak bir bağ kursak da çoğunluğu kabullenmek zorunda kaldığımız birer yabancı olmaktan öteye gidemez.
Saygı ve nezaketten uzak kişiler sayıca az olsa da, sahip olduğunuz zaman ve enerjinin büyük kısmını tüketir. Çalışma ortamına hakim olan bu tarz nezaketsiz tavırların işletmenize maliyeti bir hayli yüksektir. Üstelik bu durum çalışanların yaratıcılığını, performansını ve odak noktalarını dahi olumsuz etkiler. Ayrıca duygusal refahınız, zihinsel ve fiziksel sağlığınız, hatta iş ortamının dışında gelişen sosyal ilişkileriniz üzerinde de negatif etki yaratır.
Nasıl biri olduğunuzu ya da olmak istediğinizi ; gün içerisinde sergilediğiniz davranış ve yaklaşımlarımızla anlatırız. Ve bu profesyonel başarı üzerinde diğer tüm diğer tüm etkenlerden daha fazla etkilidir .
Kendiniz dışınızdaki kimseyle aynı değilsiniz ,benzeştiğiniz çok az ortak nokta bulunur ve dolayısı ile olaylara , sonuçlara farklı pencereden bakarsınız. Gördüğünüz dünya karşısında olay ve kişilere takındığınız tavır,sergilediniz davranış şekilleri de kimliğinizi belirler.
Her bireyin birbirinden farklı her davranış şekli toplum içinde mutlaka yerini bulur. Kötü olarak tanımlanacak davranış şekillerinin içinde güzel olan hiç bir şey yoktur. Kötü ; İnsan onur ve haysiyetine yakışmayacak her şeyi kapsar. Kaba ve çirkin yaklaşım üslupları da bunlar arasında yer alır. Kaba sadece kelime anlamı ile potluk yapan bir kelime değildir. Hayata karşı sergilenen bir çiğ bir duruştur. Saygısızlık, sevgisizlik, ölçüsüzlük ve nezaketsizliği barındırır , her bir bireyde farklı yönleri ile gösterir kendisini.
Bir kişiye normal gelen bir davranış bir başkası tarafından kaba ve saygısız bir davranış olarak nitelendirilebilir. Ya da tam tersi...Kültür, sosyal çevre, alışkanlıklar, edindiği görgü, beklentiler burada tam anlamıyla belirleyici olur.
İş hayatında bireylerin en fazla maruz kaldığı çoğu stres unsurlarının tetikleyicisi ise duygusal zekadan yoksun lider ve yöneticilerin çalışanlarına karşı yapıcı , destekleyici ve onarıcı olmaktan uzak tavırlarıdır ; O öyle mi olur , şunu bir türlü öğrenemedin, fikrini sormadım, ne alaka , işine bak ...gibi söylemlere maruz kalan çalışanların hissettiği tek şey; çaresizlik, önemsizlik , öfke ve bunun sonucu olan stres olacaktır. Bu durumda bir çalışanın başarılı iş sonuçları yaratmasını beklemeyin. Kendinizden pay biçin, yukarıda bahsedilen örnekleri ya birebir yaşadınız ya da yakından şahit oldunuz. Her iki durumda da buna maruz kalan çalışanların mutlu bir çalışma ortamı oluşturup başarılı iş sonuçları üretmeleri mümkün olabilir mi?
Kabalık bir hastalık gibidir , bütün bilinçsel ve işlevsel yeteneklerinizi etkiler, davranışsal deformasyon kaçınılmazdır. Bu durumda ekip üyeleri kendilerini güven ortamından uzakta bulur. Birbirine güven duymayan ekipler arasında iletişim bozukluğu yaşanır, bozuk bir iletişim ağı üzerinde sağlıklı bir bilgi aktarımı sağlanamaz. Eksik bilgi ile konulacak teşhis ve uygulanacak tedavi hatalar üzerine tasarlanır ve hastanın kaybına neden olur.
Bireyler kabalık, zorbalık ve saygısızlık gibi olumsuz davranış modellerini kimi zaman bir konfor ve güven alanı olarak kullanır. Özellikle kendisini yönetici ya da lider olarak tanımlayan kişiler tarafından. Baskın karakterlerin her zaman bir adım önde olduklarını düşünürler , nezaketin ve saygılı bir tutumun kendilerini zayıf ve pasif bir kişi olarak göstereceklerine inanırlar. İnsani yaklaşım değerlerini (alçak gönüllülük, dinleme, teşekkür,onay,takdir,sevgi ) göstermekten kaçınırlar.
Ancak bu kaba ve zorbalar tökezledikleri zaman yanlarında destek olacak tek kişiyi bulamaz, zaten herkes kurtuluş için tökezleyeceği o anı bekliyordur ve hatta ayağına dolanması muhtemel tehlikeler hakkında kendisini bilinçli olarak uyarmamıştır.
İyi asla kötü ile eşit değildir. Bu bağlamda nezaket ve saygının yaratacağı etkileri tasarlayın. İyi olan en küçük şey dahi etki bakımından daha büyük sonuçlar yaratır. Bu tarz davranışları benimseyen kişiler çevre tarafından daha çabuk kabul görür ve etkin liderlik özelliği taşıdığı düşünülür. Çünkü her birey özünde önemsenmeyi , sevgiye ve saygıya değer olduğuna inanır. Siz bunu onlara verirseniz , sizi daima orada görmek isteyecekler ve sizin orada kalabilmeniz için güçlerini sonuna kadar kullanacaklardır. Ekibiniz arasında bağ kuvvetlenecek, daha verimli ve daha mutlu bir iş ortamına sahip bu bireyler daha iyi iş sonuçlarına ulaşacaklardır.
Toplum içinde nasıl biri olarak algılandığınız ,yani kim olduğunuz ; sizin nasıl bir dünya yaratmak istediğinizle ilgilidir. Nezaket ve saygı her bireyin içinde var olan bir erdemdir. İyi olmak ve iyide dokunur bir şeyler yapmayı istemekle ilgilidir.
Kabalık ve saygısızlık ise bu erdemleri barındırmayan her türlü davranışı temsil eder, bunlarla ilgili sorunları irdelerken, kişilerin bilinçli oluşturdukları bir davranış şekliyle uğraştığınızı göz önünde bulundurun.
Her şey bir seçimle ilgilidir. Kazara / istemeden bardak kırılır ,su dökülür vs... ben istemeden bu şekilde davrandım şeklindeki gerekçeler hiç bir davranış şeklinin özrü değildir.
Tüm algınız, yorumunuz, bakışınız ve davranışlarınız seçimlerinizle şekillenir. Tekrarlanan davranış kalıpları sizin önce kişisel sonrasında çevresel kabulünüzü oluşturur. Karakterinizle ilişkilendirilir ve gerçek anlamda sizi temsil eder.
Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz ?
Comments